24 Ekim 2015 Cumartesi

GÜN BATIMI


Yerin bize boyun eğdiği oluyor. Şurada burada, onu istediğimizi yapamaya zorluyor; kayalık ve bataklıklarda ekim yapıp ürün almayı, yapay nehirler yapmayı, dağları düz etmeyi, kıtaları ayırmayı başarıyoruz.
Fakat gök, aramıza bir mesafe koyuyor, uzaktadır, hiç değişmez, rakiptir ve gökte hiçbir kudretimiz yoktur. Hatta alçak tabakaları bile sahamızın dışında kalıyor. Esen rüzgara razı olmak, yağmurun keyfini beklemek, haftalarla, aylarla yakıcı bir güneşe katlanmak zorunluluğu var. Fırtınalara karşı bir şey elimizden gelmez, bilemedin, ara sıra yıldırımı çekebiliriz.




Bu sene gün batımını görmek isteyenler için bir yenilik yapılmış.

Eskiden, Rüzgar Pervaneleri'ne  (Enerji tirübinleri) kadar gidip, daha sonra sol taraftaki toprak yola saparak ulaştığımız güzergah değişmiş.

Artık pervanelere gelmeden hemen önceki ağaçlıklı alanın içinde yeni bir yol açılmış. 

Küçük bir levha, sizi sol tarafta gün batımı seyredeceğiniz alana yolluyor. 



Eğer biraz geç gelirseniz sahile yürümek için uzunca bir yol kat etmeniz lazım. 
Daha önce hiç görmediğim uzunlukta bir araba konvoyu ile karşılaşıyorsunuz.




Eğer çok erken geldiyseniz ,bu defa da günü batırdıktan sonra




Gün batımını ,sahilden değilde sahile giden yoldan izlemek isterseniz güzel manzarlar görebilirsiniz. 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder